Bay Forum
Adminler İle İletişime Geçmek İsteyenler;


anil_dr35@hotmail.com

west.queenspark@windowslive.com

HeLBoY.61@HotMaiL.com
Bay Forum
Adminler İle İletişime Geçmek İsteyenler;


anil_dr35@hotmail.com

west.queenspark@windowslive.com

HeLBoY.61@HotMaiL.com
Bay Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bay Forum

Vazgeçilmez Forum!
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap    

 

 2 mukemmel ask hikayesi.. ~*

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
angel_esenay
Prenses Üye
Prenses Üye



Mesaj Sayısı : 13
Kayıt tarihi : 25/07/10
Nerden : Mersin

2 mukemmel ask hikayesi.. ~* Empty
MesajKonu: 2 mukemmel ask hikayesi.. ~*   2 mukemmel ask hikayesi.. ~* EmptyPtsi Tem. 26, 2010 7:58 am

İKİ KUM TANESİ


Günün birinde bir çölde iki kum tanesi karşılaşmış ve birbirlerini çok sevmişler.uzun bir süre çok yakın olmuşlar. Birbirlerini yanlarında canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler.

...
Derken bir rüzgar çıkmış kum tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz uzağa savrulmuş. Çok uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış birbirlerini. Sevgileri hiç azalmamış yine sevmeye devam etmişler. Birbirlerine ulaştırabildikleri sesleriyle haberleriyle yaşıyorlarmış ve artık görmeden seslerinde sevmeyi öğrenmişler.

Bir gün biri diğerine “sevdamız sonsuza erişmesi için aynı anda bir dilek dileyelim” demiş. Ikisi de aynı anda bir dilekte bulunmuşlar ve tam o sırada bir fırtına çıkmış. Bu kavuşmamız sevdamızın sonsuza dek sürmesi olabilir diye ikisi de kendilerini fırtınaya bırakmışlar.Gözlerini kapayıp fırtına dindiğinde sevdalarının yanı başında olmuş olmayı arzulamışlar. Fırtına o kadar kuvvetliymiş ki o güne kadar yıllarca yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile başka yerlere savruluyorlarmış.

Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de oradan oraya savrulup durmuşlar.Ikisini de bir sabırsızlık sarmış. Fırtına durmuyor aksine artıyormuş.

Fırtına dinmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeği öğrenmişler. Günler geçmiş sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka alemlerde bulmuşlar kendilerini. Bu fırtınanın onları birleştireceğine o kadar inanmışlar ki birbirlerini yanlarında bulamayınca yüreklerinde derin bir acı hissetmişler ve acıyla sevmeği öğrenmişler. Kendilerine birazcık geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka başka yerlere savrulduklarını anlamışlar. Biran ölmek istemişler ama sonra birbirlerini hiç görmedenmesafelere engellere rağmen sevmeği öğrenmişler. “Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ki birbirimize” demişler. Ikisi de yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllarca hep susmuşlar. Hep yeni bir fırtına ümidiyle birbirlerine ihanet etmeden beklemişler. Böylece umutla sevmeyi öğrenmişler.

Yıllar geçmiş ama sevgileri hiç geçmemiş. Birbirlerinden hep umutlu olarak yaşamışlar. Bir gün ikisi de birbirlerinden habersiz aynı anda gözlerini kapamışlar ve kavuşmak için yeniden fırtına çıkmasını dilemişler. Beklemişler beklemişler ama fırtına bir türlü çıkmamış. Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya bırakmak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar ama hepsi nafile küçük bir rüzgar bile çıkmamış. Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar.

Sevdiklerinin sevdalarının yıllarca beklediklerinin tam karşısında durduklarını görmüşler ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileği anımsamışlar.

Dilek şöyleymiş “Allah’ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeği öğrendiğimizde kavuştur. Öğle kavuştur ki sevdamız sonsuza erişsin.”

Sonunda anlamışlar ki birbirlerinden çok uzaklarda geçirdiklerini sandıkları yılları aslında birbir yanı başlarında geçirmişler. Dileklerinin kabul olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler çünkü onlar sevmeği her şeyiyle öğrenmeği dilemişler.

Dilekleri kabul olmuş umutla sabırla acıyla yakında uzakta…her şeyiyle sevmeği öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar.

Sevmeyi bildikten sonra mesafeler acılar yıllar aylar…asla sevdayı söndürmez!…
Ama…
Sevmeyi bilmedikten sonra yanı başında ki sevdiğini bile yıllarca göremeyebilir insan!…





60 YIL SONRA AŞk

Buz gibi bir günde hızlı hızlı yürürken birden ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm..
Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım..
Üç dolar çıktı.. Bir de buruşmuş sararmış eskimiş mektup..
Belliği yıllardır o cüzdanın içinde duruyordu. Zarf öylesine harap olmuştu ki.Sadece tepedeki "İade" adresi... okunabiliyordu. Mektuba bir göz attım. Bir ipucu bulma ümidi ile.. Birden tarihi gördüm.. 1924.. Mektup nerdeyse 60 yıl önce yazılmış. El yazısı belli bir kadına ait.. Sol köşeye bir çiçek resmi çizilmiş.
"Sevgili Michael" diye bağlıyor mektup.. ve "Annesi yasakladığı için onu bir daha göremeyeceğini" anlatarak devam ediyor..
"Ama sakin unutma seni daima seveceğim" diye bitiyor..
İmza.. Hannah!..
İçimden bir ses "Bul" dedi bana.. "Mektubun sahibini bul.."
Milyonla Michael var. Hangi birini bulacaksın ki.. Ama tepedeki "İade" adresi ipucu olabilir. Telefon İstihbaratı aradım. Anlattım..
"Bu adrese bağlı bir telefon varsa bana verebilir misiniz" diye.. Sustu..
Gidip müdürüne sordu..
"Var ama size vermem yasak.. Ama sizin adınıza bu numarayı arar sorarım. İsterlerse size bağlarım.. Lütfen bekleyin.."
Bekledim.. İki üç dakika sonra kızın sesi geldi..
"Bağlıyorum efendim.."
Karşıdaki hanıma "Hannah diye birini tanıyor musunuz ? " diye sordum.
"Bu evi 30 yıl evvel Hannah diye kızları olan bir aileden aldık" dedi.
"Peki yeni adreslerini biliyor musunuz?.."
"Hannah annesini bir huzurevine yatıracaktı. Oradan takip edersenizbelki adres bulursunuz.."
Ve huzurevinin adını verdiler.. Hemen aradım.. Yaşlı anne yıllar önce ölmüş.. Ama kızına ait eski bir telefon numarası var. Belki oradan bilirlermiş..
"Bunların hepsi aptalca aslında" dedim kendi kendime.. İçinde sadece 3 dolar ve 60 yıl önce yazılmış bir mektup bulunan cüzdanın sahibini aramak için bunca zahmete ne gerek var ki.. Aradım numarayı..
Bir kadın "Şimdi Hannah'nın kendisi bir huzurevinde" dedi ve numarayı verdi. Hemen orayı çevirdim..
Bingo..
Ses "Evet Hannah burda yaşıyor" dedi..
Gecenin saat onu ama hemen yola çıktım Hannah'yı görmek için..
Devasa bir binanın üçüncü katında şirin bir oda.. Gümüş saçlı sıcak tebessümlü bir yaşlı kadın.. Gözlerinin içi ışıl ışıl ama..
Anlattım olanları.. Cüzdanı ve mektubu gösterip.. Derin bir iç çekti mektuba bakarken ve
"Genç adam" dedi "Bu mektup Michael ile son kontağımdı.. Onu öyle seviyorum ki.. Sean Connery gibi yakışıklıydı.. Hani su meşhur aktör.. Ama ben 16 yaşındaydım.. Çok küçüğüm diye annem kesinlikle izin vermedi.."
Derin bir nefes daha..
"Michael Goldstein harika bir insandı. Eğer bulabilirseniz ona söyleyin lütfen.. Onu hep düşündüm.. Hep.."
Bir ufak sessizlik.. Bir derin nefes daha..
"Ve onu hep sevdim.."
İki damla yaş damladı elindeki mektuba ıslanan gözlerden..
"..Ve hiç evlenmedim.. Michael gibi birisini bulamadım ki.."
Hannah'ya teşekkür edip odadan çıktım. Binadan çıkarken danışmada beni karşılayan kız
"Hannah Hanım yardımcı olabildi mi size?" dedi..
"Hiç değilse bunun sahibinin soyadını öğrendim" dedim..
Cüzdanı elimde sallayarak.. O sırada yanımda dikilip duran hademe bağırdı..
"Hey baksana.. Bu Bay Michael'in cüzdanı.. Üzerindeki bu kırmızı şeritten onu nerde görsem tanırım.. Cüzdanını hep kaybederdi zaten.. Üç kere ben buldum koridorlarda.."
Michael sekizinci katta yaşıyordu.. Ok gibi fırladım tekrar asansöre.. Michael yatmamıştı.. Okuma odasında kitap okuyordu.. Hemşire beni ve elimdeki cüzdanı gösterdi.. Michael elini arka cebine attıhızla.. Sonra sevinçle
"Evet bu benim cüzdanım" dedi..
"Öğleden sonraki yürüyüş sırasında kaybetmiş olmalıyım.. Size teşekkür borçluyum.."
"Hiçbirsey borçlu değilsiniz" dedim..
"Ama özür dilerim.. İpucu bulmak için açtım ve içindeki mektubu okudum.."
"Mektubu mu okudun?.."
"Sadece okumakla kalmadım.. Hannah'yı da buldum.."
"Buldun mu?.. Nerde?.. İyi mi?.. Hala eskisi gibi güzel mi.. Söyle lütfen söyle.."
"Çok iyi.. Hem de harika" dedim yavaşça..
"Bana onun telefon numarasını ver. Yarın onu hemen arayacağım.."
Elime sımsıkı sarıldı..
"O benim tek aşkımdı.. Onu öyle sevdim ki asla evlenmedim.. Çünkü bu mektup geldiğinde hayatımanlamsal olarak bitmişti."
"Bay Goldstein" dedim.. "Gelin benimle.."
Asansörle üçüncü kata indik.. Odanın kapısı açıktı. Hannah sırtı kapıya dönük televizyon izliyordu..
Hemşire ona yaklaştı omzuna dokundu..
"Hannah" dedi.. "Bu bayı tanıyor musun?.."
Gözlüklerini ayarladı bir an baktı tek kelime etmeden..
"Michael" dedi Michael kapıda kısık sesle..
"Hannah.. Ben Michael.. Beni tanıdın mı?.."
"Michael" diye yutkundu Hannah.. "İnanmıyorum.. Bu sensin.. Benim Michael'ım.."
Michael Hannah'ya doğru yürüdü yavaşça.. Sarıldılar. Hemşire hıçkırıklar içinde koridora attı kendini..
"İşte tanrının sevgisi de bu" dedim..
"Olacaksa.. Olur.."
Üç hafta sonra beni huzurevinden aradılar. Pazar günü bir nikah vardı..
Gelebilir miydim?..
Harika bir nikah töreni idi. Hannah ve Michael beni nikah şahidi yaptılar üstelik.
Hannah açık bej elbisesi içinde çok güzeldi.. Michael de lacivert takımı içinde hala çok yakışıklı..
Huzurevi onlara bir minik daire tahsis etti..
Eğer 76 yaşında bir gelinle 79 yaşındaki bir damadı 16 yaşında bir kız 19 yaşında bir delikanlı havasında görmek isterseniz orayı ziyaret etmeniz gerek..
Nerdeyse 60 yıl süren bir aşk hikayesi için ne güzel bir son değil mi?...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.batu-es.tr.gg
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 24/01/10
Yaş : 28
Nerden : izmir

2 mukemmel ask hikayesi.. ~* Empty
MesajKonu: Geri: 2 mukemmel ask hikayesi.. ~*   2 mukemmel ask hikayesi.. ~* EmptyPtsi Tem. 26, 2010 4:26 pm

güzéL Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.gencseen.tr.gg
 
2 mukemmel ask hikayesi.. ~*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Aşk Hıkayesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bay Forum :: Aşk-Sevgi Forum ForumLarı :: + Aşk Hikayeleri, Sevgi HikayeLeri-
Buraya geçin: